Pazartesi, Mart 23

Uyku, rüya, yatak



Bu çoğunlukla insandan insana değişir ama başlangıçta yeni birisiyle uyumanın zorlukları vardır. Zamanla bir denge bulunur, köşeler belirlenir, pozisyonlar netleşir. İlk zamanlardaki uykusuz ve meraklı geceler, son derece sakin mışıl mışıl zamanlara dönüşebilir.
Kimin yanında yattığımız bir yana, birisiyle uyumaya alıştıktan sonra yalnız yatmak farklı bir deneyimdir. Yalnız başıma bir yerlere gittiğimde otel odalarındaki yataklarda bazen ne kadar rahat ve özgür hissettiğimi hatırlarım. Ama her zaman da böyle olmaz. Bazen insan yastığın yorganın soğuğunda üşür, büzüşür, yanında olmasına alıştığı sıcak bedeni arar.
Komik bir şekilde yatakta yalnız olma fobisini iki arkadaşımdan duydum. R. yalnız yatmayı hiç sevmediğini ve sırf ayrılık sonrasındaki süreyi yalnız uyuyarak geçirme fikrine alışamadığı için ayrılmak istemediğini söyledi. N. de başka birinden hoşlandığı halde sevgilisine sarılıp uyumaya daha fazla değer verdiğini ve bundan hiçbir şey ya da hiç kimse için vazgeçemeyeceğini söyledi.
Bence biriyle ya da yalnız yatmak çok hayati şeyler değil. Güzel güzel rüyalar görebiliyorsak, sabah yeni bir enerjiyle, bir gülümsemeyle, hatta zıplar gibi yataktan kalkabiliyorsak yataktaki mevcudun çok önemi yok demektir :)

Hiç yorum yok: