Bir sürü yerde hatıralarla ve hafızayla baş etmenin zorluğundan bahsedip duruyorum. Zaten ayrılığın en vahim taraflarından biri bu, kolayca yeni bir sayfaya geçemiyor insan, önceki sayfaya yazılan bir sürü şey ilk bakışta temiz görünen yeni yaprakta gölgesini bırakmış oluyor...
İnsan kendini ister istemez bir kaçış halinde buluyor. Mekanlardan, giysilerden, hediyelerden, sokaklardan kaçış. En kötüsü de dönüp dolaşıp eve gitmek. Çıfıt çarşısı gibi her köşesi türlü türlü anıyla dolu evde kalmak en zoru galiba. Herhalde bu yüzden kendimi sabah erkenden evden çıkar akşam da ayaklarım eve geri geri gider buluyorum.
Ayrılık biraz da böyle bir şey herhalde, insanın kendi evine klostrofobik olması!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder