Salı, Mart 31

Şık patlamalar ;)


Aslında bir önceki konuyu daha anlamlı hale getirmek için çok ama çok takdir ettiğim patlamaları da burada dile getirmem lazım. Kişinin içinde bulunduğu duruma, ihtiyaçlarına ve ilişkisinin parametrelerine çok bağlı bence bu tepkiler. Dışarıdan bakan birisine inanılmaz görünse de yaşandı böyle şeyler ve olayların faili olan arkadaşlarıma çok iyi geldiğini ben kendi gözlerimle gördüm.
Örneğin E. yapay gülüşlü, yağlı saçlı, üstelik de muhafazakar sevgilisi R. ona kazık atınca hem onu bir güzel evden sepetlemiş hem de evde kalan kıyafetlerini salonun ortasına yığıp üstüne kırmızı boyaları boca etmişti! Soğukkanlı ya da objektif olmaya çalışan bir bakış belki bunu kabul edemez ama hayat bu kadar katı çizgilerle yaşanmıyor.
Diğer çok şık hareket de K.'ninki. Sevgilisi hem damdan düşer gibi - ya da aslında onu damdan aşağı iter gibi - ayrılma lafıyla geliverdi hem de tetiği çeken, yarayı açan kendisi değilmiş gibi, durmadan iyi misin, iyi olmanı istiyorum, mutlu olmanı istiyorum kabilinden hastane ziyareti diyaloglarına girdi. K. tabii ki çok şık patladı: Ben senin mutlu olmanı istemiyorum!
Süper dürüst, içi dışı bir tepkiler bunlar. Yapay bir nezaket gösterirken iğneleyici laflarla konuşmak çok daha manasız. Söyleyelim, yapalım olsun bitsin, iç sarsıntıları atlatmak ve bir oh çekmek için gerekli...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Benim de simdi accaip utandigim bi olayim var: Y.den ayrilinca adam gece gezmelerine baslamisti, ben de evde bu gelsin diye bekliyorum. Dayanamadim bi gun kalktim gittim bunun gittigi gece klubune, etrafta kizlar, yavsak yavask muhabbet ediyor. Geldim, sarilir gibi yaptim doladim elimi adamin uzun saclarina, nasil cekiyorum nasil cekiyorum, acidan olecek herhalde, cunku elimin ayarini bi guzel kacirmisim. Bir yandan da kulagina boyuna kufur ediyordum sanirim. Sonra da dondum arkami hic bisey olmamis gibi ciktim gittim.