Cuma, Nisan 3

Ayrılık Menüsü


Yeme düzeni, iştah, yenilen yemeklerle insanın ruh hali arasında bir paralellik var galiba. Bu insandan insana değişir muhakkak ama benim kendi deneyimime göre ayrılık, sofradan pek keyif alamamak demek. Mutfağa girmek istemiyorum, kendim için kesinlikle yemek yapmıyorum, etrafta kalabalıklar yoksa masaya oturmak manasız oluyor.
İşin ilginç tarafı ufak bir flört yaşamanın ya da aşık olmanın da aynı etkiyi yarattığını çok iyi biliyorum. Hani Amerikalıların midemde kelebekler uçuşuyor dedikleri, fazla mutluluktan kaynaklanan garip bir kasılma ve yutkunamama hissi.
İlişkilere dair bu iki ucun böyle bir noktada birleşebiliyor olması acayip. Bir açıdan bakınca duygusal açıdan sırt sırta süreçler bunlar. Aynı yoğun duygular, aynı çalkantı hissi, aynı bilinmezlik. İnsanın iştahını kaçıran bir heyecan ya da gerginlik...
Yeme-içme sektörü düzeyli ilişkilere yatırım yapmalı, başlangıç ve bitiş arasındaki huzurlu dönem olmasa herhalde kepenk indirirler :)

Hiç yorum yok: