
Uzun zamandır görüşmediğimiz için laf döndü dolaştı ayrılık mevzuuna geldi. Herkes gibi ona da kısa bi özet geçtim, niçin sorusuna pozitivist, net bi cevabım olmadığını ama işte bi sorunlar bulutundan söz edilebileceğini anlattım. Çok tepki vermeden dinledi, dinledi, en sonunda "işte ilişkiler de biraz evler gibidir, bi noktadan sonra durmadan tekleyen tarafları olur, hangisine yetişeceğini bilemezsin" dedi.
Gerçekten de rezervuarı yaptırsam duşakabin akıtıyo, tam onu hallediyorum televizyon bozuluyo. Bu gidişle ya şahsi bi nalbur istihdam edicem ya da otele taşınıcam galiba...
3 yorum:
Tamam söz konusu bir ev olduğunda bozulan şeyleri hemen tespit edip bir nalbur çağırabilir insan, şahsi ya da umumi. Ama ilişkilerde 'bozulan' şeyleri tespit etmek, tekleyen tarafları teşhis etmek o kadar kolay değil. Onun için insan önce bir Sherlock Holmes'e ihtiyaç duyar sanırım, gelsin ne tekliyor, ne bozulmuş bize tek tek anlatsın, ikna olalım. Sonra da tamire değecek gibiyse nalbur çağıralım ya da bazen yarı hayal kırıklığı yarı hafifleme hissiyle anladığımız gibi bozulan şeylerin tamirinin manasız olduğuna kanaat getirip hepsini yenisiyle değiştirelim. Hepsi bir gün yeniden bozulana kadar. Evladiyelik şeyler üretmiyorlar artık. :)
nalbur tamir yapmaz, sadece malzeme satar. bununla beraber tamir de yapabilen bir nalbur bulmak imkansız değildir.
evet, yazdıktan hemen sonra ben de bi mantık hatası olduğunu fark ettim ama bozmadım :)
Yorum Gönder