İlk evime yeni taşınmıştım. Ufak bütçe filan derken genellikle komik eşyalarla, ıvır zıvırla dolmuştu etraf. Halep Pasajı'ndaki Liman'a gitmiştim bir gün. Oradan sevimli birtakım kartlar, resimler filan almıştım. Kartların biri de Marx'ın sözü, "Sevgi emektir." (Ne zaman, nerede söylemiş emin değilim, biraz şüphe ettim ama neyse...).
Yıllardır da söyler dururum, emek verince seversin, emek vereni seversin filan diye. Şimdi ayrılık durumu olunca baktım herkes bunca emeğe yazık diyor. Bir de ya yeni birine kendini anlatmak için emek vermek çok yorucu diyenler var. Sanki önceki çabalar çöpe gitmiş, yeniden çaba göstermeye takatimiz yok gibi...
Ama bir yandan da hayatın kendisi emek. Emek vermedikçe her şey sıkıcı, her şey anlamsız. İnsanlar sırf bu yüzden depresyona giriyor. Demek ki çalışan demir ışıldar optimizmiyle emekçiliğe devam etmek lazım. Şunun şurasında 1 Mayıs'a ne kaldı?
1 yorum:
sevgi emektir, bu selvi boylum al yazmalım ın sonu. marx nire, türkan şoray nire :)
Yorum Gönder