Perşembe, Haziran 4

Cahil cesareti

Bu hafta büyük ölçüde yeni yeni oluşan bir rutin içinde yaşadım. Kahvaltı, çalışma, yürüyüş ritüelleri az çok yerine oturdu. Dün yine yürürken bu mutat adımların, her gün geçtiğim sokaklardan bir daha geçmenin ne kadar huzur verici olduğunu düşündüm. Sonra da tereddüde düştüm: eğer rutin insanı bu kadar rahatlatıyorsa önceki aylarda çok çok yazdığım gibi neden durup durup her şeyi alt üst etmek istiyoruz? Ve eğer alışkanlıklar güzelse neden eskiye dönmek bu kadar zor geliyor?
Hayatımızda büyük çabalarla ve uzun zamanda oturttuğumuz bir dengeyi bozuyoruz ayrılarak, yenisini kurmanın zorluklarını da bilerek. Acaba niye daha kolay görüneni, statükoyu seçmiyoruz? L.N. tecrübe ettiğin ama seni bir noktada, bir an için bile olsa hayalkırıklığına uğratan bir şeye yeniden şans vermek çok zordur, öte yandan aslında nereye varacağını hiç kestiremediğin ama bir kenarda az da olsa umut beslediğin yeni bir şeye adım atmak daha kolay gelir dedi. Paradoksal ama doğru. Evet, her şey biraz cahil cesareti galiba...

Hiç yorum yok: