
Dün öğrendiğim bir ayrılık haberi bana bu sahneyi hatırlattı. Kendimi bir sürü çiftin olduğu kocaman bir salonun ortasında hepiniz ayrılıcaksınıııız diye felâket tellâllığı yapar gibi düşündüm. Evet, benim ayrılık hikayem de bir sürü insanda çok ciddi şaşkınlık yarattı ama bu söz konusu çift ağzı açık kalma çıtasını epey yükseltmeye aday. Çok iyi hatırlıyorum, aylar önce onları düşünüp "hayat onlar için ne kadar doğal ve kolay akıyor, ne mutlu!" diye düşünmüştüm. Şimdi şu olana bakın?
Ortada bir salgın mı var? Söz konusu virüs nasıl ve kimlere bulaşıyor? Aşısı, tedavisi var mıdır? Yoksa bu bir çeşit kaçınılmaz son, ecel midir? Eğer öyleyse ömrü uzatmanın yolu var mıdır, nedir? Bilmiyorum.
Ama blogun adını değiştirmeliyim belki de: evet, biz ayrılabiliriz, siz ayrılabilirsiniz, onlar ayrılabilir!
2 yorum:
eternal sunshine of the spotless mind derim. daha da yorum yapmam!
ya gizem sen burada ne demek istedin, hiç anlamadım ben?
Yorum Gönder