Cumartesi, Haziran 27

Yaz geçer

Geçen gün G. "bis" yazısına istinaden separationdesperation biticek mi, bitmesiiin diye serzenişte bulununca biraz böyle bir blog yazmanın ne anlama geldiğine dair konuştuk. Bilge arkadaşım, okurken aklına Murathan Mungan'ın "yaz geçer iyi gelir sözcükler" diye başlayan meşhur kitabı Yaz Geçer'in geldiğini, çünkü bir yandan yazmanın sıkıntıyı bir ölçüde sağalttığını bir yandan da mevsimlerin akıp gittiğini söyledi.
Gerçekten de şaka maka başlayalı üç buçuk ay olmuş, 130 küsur başlık atmışım, ortalamada her gün muhakkak bir yazı yazmışım. Elime kağıdı kalemi alsam epey bir defter doldururmuşum yani -- zaten dolmakta olan sayfalardan müstesna...
Zaman geçiyor orası kesin ama yazmak gerçek anlamda neyi geçiriyor çok emin değilim. Acıyı, sıkıntıyı, yalnızlığı? Z.K.'nin hatırlattığı gibi gerçekte hissetiklerimizi sözcüklere dökerken kaybolanları düşününce sormadan edemiyor insan: hayatı yazıya geçirmek mümkün mü ki?


Hiç yorum yok: