Hayat çoğumuzun kapıp koyvermesine müsaade etmiyor herhalde ama her an biraz da olsa bu yerçekimine yenik düşme isteğini duymuyor muyuz? Özellikle de enikonu zayıf, korunmasız hissettiğimizde kendimizi boşluğa bırakma arzusuyla sarhoş olmaz mıyız? En iyisi bir bilene sormak: "Le vertige, c’est autre chose que la peur de tomber. C’est la voix du vide au-dessous de nous qui nous attire et nous envoûte, le désir de chute dont nous nous défendons ensuite avec effroi." (L’insoutenable légèreté de l’être, p. 79.)
Bu son derece varoluşsal durumdan kaçabilmek için her merdiven kenarına trabzan, her balkona parmaklık, her falezin önüne set koyuyoruz. İlişki de hayat ve uçurum arasındaki bu paravanlardan biri bazen, uçsuz bucaksız abyss'i ortadan kaldırmıyorsa da gözden ırak tutuyor...
1 yorum:
Yanlış ama olağanüstü. İlişki o abyss'in ta kendisi. Hem abyss, hem bliss. Yine de bir merdiven kenarından, bir balkondan, bir falezden, uzakta, sisin içinde abyss sandığı şeye bakan adam için ben de bir bilene danışıyorum: "And although nothing much can be seen through the mist, there is somehow the blissful feeling that one is looking in the right direction."
Yorum Gönder