Cumartesi, Mart 14

Hayalleri Yıkılanlar

Bir ilişki genellikle iki kişiliktir. İşin içine arkadaşlar, aileler, eş dost girer elbette ama özünde ilişkiye dair en yoğun şeyleri bu iki kişinin hissettiği varsayılır.
İnsan şaşırtıcı bir şekilde ve belki de sadece ayrılırken fark ediyor ki bu dışarıdaki insanlar da ilişkiye bir anlamda yatırım yapmış ya da bel bağlamışlar. Ayrılık lafı açıldığı an suratlarında bir titreme beliriyor, bir inanamazlık, bir hayal kırıklığı. Şaka zannedenler, abarttığınızı düşünenler, muhakkak bir umut olduğuna inananlar... Dondurması külaha iyi oturtulmadığı için yere düşüveren çocukların masum ama içli isyanı gibi.
Bir sürü insanın şakayla karışık tepkisi, "ilişkilere dair hayallerimi yıktınız!" ya da "siz yürütemediyseniz bu dünyada kimse bunu yapamaz!" oluyor.
Belki de aslında mesele birilerinin seni durmadan olmadığın bir yerlere, bulutların üstüne, bir kartposaldaki mükemmel kalp şeklinin içine, evin en nadide köşesindeki çerçeveye, oturtması ve senin o ideal çift safsatasından delicesine bunalmış olman. Belki herkes kadar biz de bir müddet sürünmek, cıkcıklanmak, eleştirilmek istiyoruzdur...

1 yorum:

contramore dedi ki...

bence kisi baskalarinin etiginin kendisinden daha yuksekte olmasini talep etmeye meyilli. birkac guzel yani var bunun kisi icin:

1- kendisine daha yuksek bir degeri referans alabilecek.
2- kendisinden daha yuksekteki degeri referanslayarak, kendisini onun seviyesine cekebilecek (kendisini yargic olarak konumlayip, kendisinin ortaya koymasi gereken ustun eylemi gereksiz kilacak)
3- inandigi fakat emin olmadigi seylerin varliginin baska yerlerde de olsa surmesiyle rahatlayip, aklini yitirmeyecek.

kimseyi bu tutumundan oturu suclayamiyorum. zira anlamsizligimiz ve yalnizligimizla basetmek icin gelistirebildigimiz uc bes zararsiz dusunce kalibindan biri bu.

butun kaliplara kafam girsin, o ayri.